Page 11 - Güçlü Ekonomi
P. 11
« ...Küresel büyüme kriz öncesi seviyelerin oldukça
altında. Önümüzdeki 3 yılda gelişen ülkelerin
küresel büyümeye katkısı daha da azalacak.
2016-2018 yılı için öngörülen projeksiyona göre
Türkiye; 2016 yılında yüzde 4,5, 2017 ve 2018 yılları
için de yüzde 5 büyüyecek... »
Türkiye’nin güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedefleri çerçevesinde
önümüzdeki 1 yıl içinde hayata geçirilecek yapısal reform gündemi Sayın Başbakanımız
tarafından kamuoyuna açıklandı.
Yapısal reform gündeminin temel amaçları:
• Güçlü ve sürdürülebilir büyüme ile yüksek gelir seviyesine ulaşılması,
• Güçlü ve sürdürülebilir büyümeden toplumun bütün kesimlerinin faydalanmasının
sağlanmasını ifade eden "kapsayıcı büyüme" olarak belirlenmiştir.
Güçlü ve sürdürülebilir büyüme için toplam faktör verimliliğinin artırılması, işgücü
potansiyelinin kullanılması ve geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için ise; eğitimin
niteliğinin artırılması, işgücü piyasasında becerinin ve nitelikli istihdamın artırılması,
genç işsizlik oranının düşürülmesi, kadın işgücüne katılım oranının artırılması,
işgücü piyasasının esnekleştirilmesi, yatırım ortamının geliştirilmesi ve yatırımların
finansmanı, yatırımların yurtiçi tasarruflarla finansmanının teşvik edilmesi,
yatırım ortamının iyileştirilmesi, katma değerli üretim yapısının desteklenmesi ve
girişimciliğin desteklenmesi önem arz etmektedir.
İşgücü verimliliğinin artırılması için eğitim ön koşuldur. Eğitimin yanı sıra becerilerin
artırılması ve girişimciliğin özendirilmesi de önem arz etmektedir. Bu amaçla 2016 Yılı
Ekonomik Reform Programında eğitime ve işgücü verimliliğine özel önem verilmiştir.
OECD’nin eğitimin niteliğini ölçmeye yönelik PISA araştırmasında Türkiye çok önemli
ilerleme sağlamış, her alanda OECD ortalamasına göre yaklaşık 30 puan iyileşme
kaydetmiştir. Bu iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde daha da hızlandırılması
önem arz etmektedir. Genel olarak tüm ülkelerde sorun olan genç işsizlik oranı genel
işsizliğin üzerindedir. Türkiye’de genç işsizlik oranı AB ortalamasına göre düşük
olmakla birlikte genel işsizliğin yaklaşık 8 yüzde puan üzerinde seyretmektedir.
Kadınların işgücüne katılımı son dönemde önemli ölçüde artmakla birlikte halen
OECD ortalamasına göre düşük seviyededir. Kadınların işgücüne katılarak katma
değer üretmeleri ile ekonomide atıl duran önemli bir potansiyelin kullanılması
sağlanacaktır. OECD ülkeleri arasında istihdam piyasasında katılığın en yüksek
olduğu ülke Türkiye’dir.
www.time-medya.com 11