Page 73 - Cumhuriyet 100 Yaşında
P. 73

Efendiler;                                       milletin esbab-ı hayatiyesiyle iştigal etmemesi
                 Aziz Türkiye’mizin iktisadi tealisi esbabını aramak  veya edememesi, o milletin yaşadığı edvar ile ve o
                 ve bulmak gibi vatani, hayati ve milli bir gaye-i  edvarı tespit eden tarih ile çok alakadardır. Bunun
                 mukaddese için bugün burada toplanmış olan  esbabını geçirdiğimiz edvarda, bilhassa tarihimizde
                 sizlerin, muhterem halk mümessillerinin huzurunda  arayabilirsiniz. Şimdiye kadar hakiki manasıyla milli
                 bulunmakla çok mesut ve bahtiyarım.              bir devir yaşamadık, binaaleyh milli bir tarihe malik
                                                                  olamadık.
                 Efendiler;
                 Uzun gafletlerle ve derin lakaydi ile geçen asırların  Bu noktaya biraz izah edebilmiş olmak için hep
                 bünye-i iktisadiyemizde açtığı yaraları tedavi etmek  beraber  Osmanlı  tarihini  hatırlayalım:  Osmanlı
                 ve çarelerini aramak; memleketi mamuriyete, milleti  tarihinde bütün gayretler, bütün mesai milletin
                 Refahiye ve saadete isal yollarını bulmak için vuku  arzusu, amali ve ihtiyacat-ı hakikiyesi nokta-i
                 bulacak mesainizin muvaffakiyetle neticelenmesini  nazarından değil, şunun, bunun amalini, ihtirasatını
                 temenni eylerim.                                 tatmin nokta-i nazarından vuku bulmuştur.
                 Arkadaşlar;                                      Mesela, Fatih İstanbul’u zaptettikten sonra yani
                 Sizler, doğrudan doğruya milletimizi temsil eden halk  Selçuki  Saltanatıyla  Şarki  Roma  İmparatorluğu’na
                 sınıflarının içinden ve onlar tarafından müntahab  tevarüs  eyledikten   sonra    Garbi    Roma
                 olarak geliyorsunuz. Bu itibarla memleketimizin  İmparatorluğu’na  da konmak istedi.  Bunun  içinde
                 halini, ihtiyacını, milletimizin elemlerini ve emellerini  büyün milleti bu hedefe doğru şevketti.
                 yakından ve herkesten daha iyi biliyorsunuz. Sizin
                 söyleyeceğiniz sözler, alınması lüzumunu beyan  Mesela; Yavuz Sultan Selim, Fatih’in açtığı Garb
                 edeceğimiz tedbirler, halkın lisanından söylenmiş  cephesini tespit ile beraber Asya İmparatorluğu’nu
                 telakki olunur ve bunun için en büyük isabetlere  birleştirerek büyük bir İslam ittihadı meydana
                 malik olur. Çünkü halkın sesi, hakkın sesidir.   getirmek istedi.

                 Efendiler;                                       Kanuni Süleyman, her iki cepheyi tevsi etmek, bütün
                 Tarih, milletimizin itila ve inhitatı esbabını ararken  Bahr-i sefidi bir Osmanlı havzası haline getirmek
                 birçok siyasi, askeri, içtimai sebepler bulmakta ve  Hindistan üzerinde nüfuz tesisi gibi şahane bir
                 saymaktadır. Şüphe yok bütün bu sebepler hadisat-ı  siyaset takip etmek istedi ve tabii bunun içinde
                 ictimaiyede müessirdirler. Bir milletin doğrudan  unsur-ı asliyi, milleti kullandı.
                 doğruya hayatiyle alakadar olan, o milletin
                 iktisadiyatıdır. Tarihinin ve tecrübenin tespit  Arkadaşlar;
                 ettiği bu hakikat bizim milli hayatımızda ve milli  Bütün bu ef’al ve hareket tetkik olunursa, görülür
                 tarihimizde  tamamen  mütecellidir.  Hakikaten  Türk  ki, bu kudretli ve azametli padişahlar, siyaset-i
                 tarihi tetkik olunursa itila, inhitat esbabının iktisadi  hariciyelerini; emelleri, arzuları ve ihtiraslarına
                 mesailden başka bir şey olmadığı derhal anlaşılır.  istinad ettirmişler ve teşkilat ve siyaset-i
                                                                  dahiliyelerini, bu mevlud-i ihtirasat olan siyaset-i
                 Efendiler;                                       hariciyelerine  göre,  tanzim   mecburiyetinde
                 Tarihimizi  dolduran  zaferler,  yahut  izmihlallerin  kalmışlardır.
                 kaffesi  ahval-i  iktisadiyemizle  münasebettar
                 ve alakadardır. Yeni Türkiye’mizi layık olduğu  Halbuki teşkilat-ı dahiliyenin, siyaset-i dahiliyenin
                 mertebe-i resanete isâl edebilmek için, behemehal  vüs’at ve tahammül derecesinde bir siyaset-i
                 iktisadıyatımıza birinci  derecede  ve  en çok  hariciye takip eylemek mecburiyeti vardır. Aksi
                 ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz, zamanımızın  takdirde  felaket ve hüsran muhakkaktır. Filhakika
                 tamamen bir iktisat devrinden başka bir şey değildir.  Osmanlı Hakanları asıl olan bu noktayı unuttular.
                                                                  Bütün ef’al ve harekatlarını hayaller ve emeller
                 Bir milletin esbab-ı hayatiyesini, refahiyet ve  üzerine bina ettiler. “Teşkilat-ı dahiliyeyi” siyaset-i
                 saadetini teşkil eden iktisadıyatla iştigal etmemesi,  hariciyeye uydurmak mecburiyeti hasıl olunca,
                 edememesi  nazar-ı  dikkati calib  bir keyfiyettir.  zaptettikleri mahallerdeki anasırı, olduğu gibi
                 İtirafa mecburuz ki, iktisadiyatımıza lüzumu  muhafaza mecburiyetinde kaldıktan başka onlara
                 kadar ehemmiyet verememiş bulunuyoruz. Bir  istisnalar, imtiyazlar bahşettiler.





                                                                                              www.time-medya.com  73
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78