Page 35 - Enerjide Güvenilir Gelecek & Güçlü Türkiye
P. 35
Depolamalı yenilenebilir enerji yatırımlarının önemine dikkati çeken Erden, depolamalı rüzgar ve
güneş enerjisi santral projelerinin enerjide dışa bağımlılığın ve enerji ithalat maliyetlerinin azaltılması,
2053 net sıfır hedefine ulaşılması, tüketicilere rekabetçi ve uygun fiyatlı elektrik sağlanması ve enerji
dönüşümünün sürdürülebilir şekilde ilerleyebilmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.
Erden, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin iletim ve dağıtım sistemine ne kadar hızlı
ve güçlü şekilde entegre edilirse sisteme o ölçüde daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı dahil
edilebileceğini ifade ederek, “Enerjide 2035 hedefleri için de önemli bir kilometre taşı olan depolamalı
rüzgar ve güneş santralleri, 35 milyar doların üzerindeki yatırım hacmiyle Türkiye açısından büyük bir
yatırım hamlesidir. Bu yatırımlarla her yıl düzenlenen 2 bin 500 megavat seviyesindeki YEKA RES
ve GES yarışmaları, yerli ekipman kullanımının da güçlü şekilde teşvik edildiği bir yapı oluşturarak
10 yılda 25 bin megavat yenilenebilir YEKA santralinin devreye alınmasına imkan tanıyacaktır.”
değerlendirmesinde bulundu.
Süper izin kanunu yeni dönemi başlatıyor
Temmuz 2024’te yenilenebilir enerji projeleri için “Süper İzin Kanunu”nun TBMM’de kabul edilerek
yasalaşmasıyla tüm bu yatırımların önünü açan yeni bir dönem başladığını belirten Erden, kanunun
uzun süredir sektörün hızını etkileyen izin süreçlerini hızlandırarak, yatırımcılar için daha net ve
öngörülebilir bir çerçeve sunduğunu aktardı.
Erden, bu düzenlemenin depolamalı projelerin de daha hızlı hayata geçebilmesine imkan tanıyarak
yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemine entegrasyonunu kolaylaştıracağını ifade ederek,
şunları kaydetti:
“Yapılan kanuni düzenlemenin ardından ikincil mevzuatta yapılması beklenen değişikliklerin
ivedilikle tamamlanması, yatırımcıların izin süreçlerinde yaşadıkları zorlukların ve gecikmelerin
ortadan kaldırılmasını sağlayacak ve depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali projelerinin hızla
devreye alınmasını sağlayacaktır. Bu durumun ülkemizin orta ve uzun vadede enerji arz güvenliği
açısından kritik önemde olduğunu vurgulamak isterim.
Ayrıca, ülkemizde son iki senedir yaşanan kuraklık sebebiyle hidroelektrik santrallerde yaşanan su
sıkıntısına bağlı olarak üretimlerin ciddi düşüş göstermesi, yatırım ve izin süreçleri halen devam
eden depolamalı projelerinin tamamlanarak en kısa zamanda devreye alınmasının önemini bir
kez daha göstermektedir. Ülkemizin enerjide 2035 hedeflerine ulaşmasında en önemli kilometre
taşlarından olan ve geliştirilmesi için yıllardır büyük emek verilen depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi
santrali projelerinin tüm ilgili kamu kuruluşları ve yatırımcılarımızın koordinasyonu ile hızla hayata
geçirileceğine inancımız tamdır.”
www.time-medya.com 35

