Page 49 - Sermaye Piyasaları 2017
P. 49
belirlenmektedir. Ekonomik büyüme, enerji talebi yönetilmesinin öncelikli şartıdır.
ve çevre ilişkisi her zamankinden önemli bir hale
gelmiş olup en zengin kaynaklara sahip ülkeler için Bakanlığımız, Ülkemiz yer altı kaynaklarının ülke
bile enerji verimliliği ve çevresel etki uyumu ana ekonomisine yüksek katma değer sağlayacak
gündemi oluşturmaktadır. Dünyada dengelerin şekilde değerlendirilmesini amaçlayarak
değiştiği, enerji sektörünün son derece dinamik çalışmalarını bu doğrultuda yoğunlaştırmaktadır.
olduğu bu dönemde, enerji talebi artmaya devam Türkiye, son 14 yılda bölgesindeki birçok önemli
eden Ülkemizin belirleyeceği enerji stratejisi çok projede yer alan bir ülke haline gelmiştir.
kritik ve uzun dönemli etkileri olacak bir konudur. Doğusundaki kaynakların batıya ulaştırılmasında
güvenli bir merkez konumunda olan Ülkemizin
Enerji ve doğal kaynaklar alanını yönetirken, enerjide 2023 hedeflerini belirledik ve bu hedefler
dışa bağımlılığı azaltmak, iki katına çıkacak doğrultusunda ilerliyoruz.
olan enerji talep artışını sorunsuz karşılamak
ve arz güvenliğini sağlamak için çalışmalarımızı Elektrik enerjisi kurulu gücü
sürdürüyoruz. Enerji arz güvenliği için kritik bir 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu
unsur olarak gördüğümüz, son on yılda hızlanarak gücümüz, 2016 Yılı Eylül Ayı sonu itibarıyla 78.072
enerji sektörümüzün çehresini ciddi şekilde MW’a yükselmiştir. 2016 Yılı Eylül Ayı sonu itibarı
değiştiren serbestleşme çabaları ile geliştirilmeye ile kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımına
çalışılan rekabetçi piyasa yapısı, enerji bakıldığında; yüzde 33,7’i hidrolik, yüzde 29’u
politikalarımızın en önemli odak noktalarıdır. doğal gaz, yüzde 22,1’i kömür, yüzde 6,7’si rüzgâr,
Bu bağlamda rekabetçi, şeffaf, tüketicinin yüzde 0,9’u jeotermal, yüzde 0,8’i güneş ve yüzde
korunduğu, piyasa ve çevresel sürdürülebilirliği 6,8’i ise diğer kaynaklardan oluşmaktadır.
de dikkate alan bir enerji sektörü önceliğimiz
olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Ülkemizde 2002 yılında 298 olan elektrik enerjisi
üretim santrali sayısı, 2016 Yılı Eylül Ayı sonu
Enerji arz güvenliğinden kaynaklanan riskleri itibarıyla ise 2.097’ye yükselmiştir. Mevcut
azaltmak, enerjinin daha verimli üretilmesini santrallerin 577 adedi hidrolik, 39 adedi kömür,
ve kullanılmasını sağlamak amaçları ile serbest 140 adedi rüzgâr, 25 adedi jeotermal, 245 adedi
piyasa şartlarının oluşturulması ve rekabete doğal gaz, 15 adedi fuel-oil, motorin, nafta, 72
dayalı yatırım ortamının geliştirilmesi, enerji adedi yenilenebilir ve atık, 23 adedi çok yakıtlı
sektöründeki önemli talep artışını karşılamada (katı ve sıvı), 46 adedi çok yakıtlı (sıvı ve doğal gaz)
başlıca stratejilerimiz olmaya devam edecektir. santrallarıdır. Ayrıca 861 adedi güneş, 19 adedi 21
rüzgâr, 2 adedi hidrolik ve 33 adedi termik santralı
Ülkemizin enerji talebini karşılamak için olmak üzere toplam 915 adet de lisanssız santral
sınırlı olan doğal kaynaklarımızı rasyonel mevcuttur.
bir şekilde kullanmaya, yeni teknolojilerle
enerji üretimini çeşitlendirmeye ve mevcut Yenilenebilir Enerji Görünümü
teknolojilerin verimliliğini arttırmaya, alternatif
Ülkemiz coğrafi konumu ve jeolojik yapısı
enerji kaynaklarını değerlendirmeye yönelik
nedeniyle yenilenebilir enerji kaynakları
politika ve stratejilerin uygulanmasına büyük
bakımından zengin bir ülkedir. Bu kaynaklardan
önem veriyoruz. Ayrıca, enerji ithalatımızın
azami ölçüde yararlanmak hem enerji arz
azaltılması noktasında toplumda enerji verimliliği
güvenliğine katkı sağlayacak hem de yeni istihdam
bilincinin yerleştirilmesi ve geliştirilmesi de
alanlarının oluşumuna zemin hazırlayacaktır.
politikalarımızda ayrı bir önem taşıyor.
2002 yılında 12.277 MW olan yenilenebilir enerji
Ülkemizin zengin doğal kaynaklarından azami
kaynakları kurulu gücümüz 2016 Yılı Eylül Ayı sonu
ölçüde ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda
itibarı ile yüzde 172 artış ile 33.352 MW’a ulaşmıştır.
istifade etmek orta ve uzun vadede önceliğimiz
2002 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik
olmaya devam edecektir. Bu bağlamda çevre ile
üretimimiz 34 milyar kWh iken, 2015 yılında yüzde
uyumlu, öncelikle iş sağlığı ve güvenliği koşullarını
147 artışla 84 milyar kWh’a çıkmıştır. 2016 yılı Eylül
sağlayan sürdürülebilir bir madencilik için etkin
ayı sonu itibariyle 70,2 milyar kWh seviyesine
ve uygulanabilir politikaların oluşturulması,
ulaşmıştır.
doğal kaynaklarımızın ekonominin büyümesine
ve ülke refahına katkıda bulunacak şekilde
www.time-medya.com 49