Page 34 - Yabancı Sermaye
P. 34
Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Yabancı Bu raporlar sonrasında yatırım ortamına
Sermaye Kurulu da pozitif bir gelişme olarak yönelik çalışmalara ciddi katkılar sağlamış ve
değerlendirildi. Daha sonra bu kurul önce Devlet Ocak 2002’de hem kamu hem de özel sektör
Planlama Teşkilatı (DPT) temsilerinden oluşan Yatırım Ortamı İyileştirme
ve sonrasında Hazine Müsteşarlığı altında Yabancı Koordinasyon Kurulu (YOIKK) kurulmuştur.
Sermaye Genel Müdürlüğüne
dönüşerek günümüze kadar gelmiştir. 1980 Türkiye açısından, 1954 yılında kabul edilen
başlarında oluşturulan olumlu hava ve 6224 sayılı Yabancı Sermayenin Teşviki Kanunu,
uygulamalar yüksek enflasyon ve başarısız devletin yabancı sermayeyi teşvik konusunda
özelleştirme çabaları ile sekteye uğradı. attığı önemli bir adım olmuştur. Ancak siyasi
ve ekonomik istikrasızlık, yabancı sermaye
1980-83 arasında toplam yabancı sermaye stoku mevzuatı alanındaki bürokratik engeller, yabancı
932 milyon dolara ulaştı. Siyasi istikrarsızlık ve sermayeye karşı önyargılı tutum gibi nedenlerle
koalisyon hükümetleri ile geçen 1990’lı yıllar istenilen düzeyde yabancı sermaye Türkiye'ye
yabancı sermaye açısından yine kayıp yıllar çekilememiştir.
olarak kabul edilmektedir. AB ile imzalanan
Gümrük Birliği (GB) istenen seviyede bir sermaye 2003 yılında kabul edilen 4875 sayılı Doğrudan
akışını getiremese de yıllık DYY miktarı 772 milyon Yabancı Yatırımlar Kanunu ile bu alanda en
dolar seviyesine ulaştı. Ağustos 1999 da yabancı somut adımların atıldığı söylenebilir. Atılan
sermayeli firmalar için bu adımlar arasında yatırım ortamının
uluslararası tahkim hakkı tanınırken Aralık 1999’da iyileştirilmesi, uluslararası yatırım ilkelerinin
da Avrupa Birliği (AB)’ne aday ülke olmamız DYY benimsenmesi, yabancıların çalışma izinlerine
açısından yine olumlu gelişmeler olmuştur. ilişkin düzenlemeler ve yatırım ortamının
tanıtılmasına ilişkin ajansların kurulması
2000’li yıllarda IMF ve Dünya Bankası’nın desteği ile sayılabilir. Hukuksal açıdan değerlendirildiğinde,
oluşturulan ekonomik program uygulanamadan yabancı sermaye konusunda benimsenen liberal
Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri yaşandı. Dünya anlayışın bir takım kriterlere (ulusal güvenlik,
Bankası yine 2001-2003 yılları arasında Yabancı ülke çıkarları, kamu sağlığı vb. gibi) bağlı kılındığı
Yatırım Danışmanlık Birimi (Foreign Investment görülmektedir. Ancak Türkiye'de bu anlayış
Advisory Service- FIAS) tarafından Türkiye’nin geri plana itilerek, sadece daha fazla sayıda
yatırım ortamına yönelik derinlemesine yabancı yatırımcı çekilmesine odaklanılmıştır.
bir araştırma yaparak bir tavsiye raporu Bu konuda yabancı sermaye mevzuatının sık sık
hazırlamıştır. Hazırlanan raporlar çerçevesinde değiştirilmemesi ve mevzuat ile ilgili olarak bir
öncelikle siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın altı standardın oluşturulması gerekmektedir.
çizilirken Türkiye’deki ve bürokraside mevcut
negatif yabancı yatırım algısının da değişmesi ve Küreselleşmenin de etkisi ile Türkiye, gerekli
böylece yabancı firmaların uzun vadeli yatırımlar koşulların sağlanması ile cazip bir yatırım bölgesi
için daha güvenilir ve öngörülebilir bir ortama haline gelebilecektir. Ekonomik ve siyasal istikrar,
kavuşabilecekleri belirtilmiştir. Bununla birlikte Avrupa Birliği‟ne tam üyelik gibi gelişmeler
uzun vadeli bir DYY stratejisinin oluşturularak Türkiye‟nin var olan ve bazı durumlarda onu
Yatırım Tanıtım Ajansı (Investment Promotion eşsiz kılan özelliklerini potansiyel halden aktif
Agency- IPA) kurulması tavsiye edilmektedir. hale geçirebilecektir. Bu doğrultuda yatırım
ortamının iyileştirilmesi konusunda çalışmalar
yapılmakla birlikte kısa zaman içerisinde reform
niteliğinde adımların atılması şarttır.
2023'E 3 KALA, CAZİBE MERKEZİ TÜRKİYE'DE:
34 YABANCI SERMAYE