Page 41 - Sürdürülebilir Büyüme
P. 41

Türkiye'nin Sürdürülebilir Büyüme potansiyeli
                    Ekonominin büyümesi, iki temel üretim faktörü olan emek ve sermaye ile üretim faktörlerinin
                    verimliliğinin karışımının yarattığı bir orana dayalı olarak ortaya çıkar. Bu, büyüme oranını anlatır.
                    Bir ekonominin, eldeki imkanların kullanılmasıyla ulaşabileceği en yüksek sürdürülebilir büyüme
                    oranı o ekonominin potansiyel büyümesini gösterir. Bu da büyümenin istikrarsızlık yaratmadan
                    sürdürülebilmesi bizi sürdürülebilir büyüme potansiyeli kavramına götürüyor. Bir ekonominin
                    büyüme potansiyelini hesaplamanın birçok yolu var. En kestirme yol geçmiş yıllar ortalamasını alarak
                    yapılan hesaplamadır. Ekonomi durağan bir yapıda olmadığı ve sürekli değişim içinde olduğundan bu
                    dinamizmi bu hesaba uydurabilmek için son on yıldaki büyümeye biraz daha fazla ağırlık verilebilir.
                    Türkiye'nin geçmiş yıllardaki potansiyeline bakıldığında sürdürülebilir büyümeyi yakalama şansı
                    olan bir ülke.
                    Ancak  her  zaman  özel  sektörün  ve  STK'ların  üzerinde  durduğu  ekonomik  reformlara da  ihtiyaç
                    bulunuyor. Yeni şirketlerin pazara girişi ile ilgili zorlukların da ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü
                    yabancı sermaye tüm ülkelerin ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye için de son derecek kritik bir
                    ekonomik unsur olarak ön plana çıkıyor.

                    Yine ortak olarak dile getirilen konulardan bir tanesi de Türkiye’nin bir üst düzeydeki ürünlerin
                    üretimine ve ihracatına geçmesi gerekliliği. Yine bunun için yapılması gereken eğitim ve bilginin
                    artırılması.

                    Ayrıca, Türkiye’de çalışan iş dünyasının daha fazla yatırım yapabileceği bir ortamın yaratılması da
                    sürdürülebilirlik için önemli. İş dünyasının kendi eğitimine ve bilgisine yatırıma teşvik edilmesi ve
                    devletin bu insanların eğitimlerini sürdürebilecekleri bir ortam yaratabilmesi öneriler arasında.
                    Bunlar da sürdürülebilir büyümeyi destekleyen temel etkenlerden. Bu temel etkenlerdeki gelişmeler,
                    ekonomik ve siyasi kurumların daha iyi işlemesini  sağlıyor. Türkiye'nin  her ülkenin olduğu  gibi
                    kendine özgü yöntemler geliştirmesi lazım.
                    Dünya ekonomilerine bakıldığında; gelişmiş ekonomilerde büyüme, yükselme eğiliminde olmakla
                    birlikte kriz öncesi seviyelerin altında seyrediyor. Yaşlanan nüfus, zayıf yatırım iştahı ve verimlilikteki
                    yavaş artış hızı büyümenin potansiyelin altında kalmasına neden oluyor. Düşük enflasyon ve ücret
                    baskıları altında hasıla açığını kapatacak, dış dengeyi düzenleyecek, para, maliye ve yapısal reform
                    politikalarını enflasyon hedefleriyle uyumlaştıracak uygulamalar gündeme geliyor.






                                                                                              www.time-medya.com  41
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46