Page 126 - Turkiye'de_Ulastirma
P. 126
Türkiye, 2 saatlik uçuşla 60 ülkeye ulaşabilme imkanına sahip muazzam bir coğrafyanın merke-
zinde bulunuyor. 2002’de Ankara-İstanbul-İzmir üçgenine sıkışmış, nefes almakta zorlanan sektör,
yasal düzenlemeler, yeni yatırımlar ve Türkiye’nin bölgesel ve küresel vizyonuna uygun şekilde
oluşturulan yeni stratejilerle büyük bir büyüme gerçekleştirdi. Türkiye’nin küresel vizyonuna uygun
dış hat uçuşlarıyla havacılık sektörü dünyanın en hızlı büyüyen havacılık sektörü oldu.
Sivil havacılık alanında 140 ülkeyle ilk defa işbirliği anlaşması yapılarak karşılıklı uçuşlar başla-
tıldı. Bu uçuşlar sayesinde Türkiye yeni ihracat pazarlarına erişirken, anlaşma imzalanan ülkelerle
Türkiye’nin ticaret hacmi büyük artış gösterdi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın ifadesiyle “Dünya havacılık otorite-
lerinin hesaplarını alt üst eden” bir gelişme yaşayan Türk sivil havacılığı, 10 yılda istihdam ve ciro
anlamında katlanarak büyüdü.
2003 yılında sektördeki istihdam sayısı 65 bin iken, 2012 yılı sonunda bu rakam yüzde 3 bü-
yüyerek 167 binin üzerine çıktı. Aynı şekilde 2,2 milyar Dolar ciroya sahip olan Türk sivil havacılığı
cirosunu yüzde 10 oranında büyüterek 21,4 milyar Dolara yükseltti.
Yaşanan bu büyümeye ayak uydurabilecek bir altyapının hazırlığı da eş zamanlı olarak gerçek-
leştirildi. Bakanlığın öncülüğünde özel sektör eliyle yapılan havalimanı yatırımları ile bir yandan yeni
uçuş noktaları ve ihtiyaca karşılık verebilecek havalimanı yatırımları gerçekleştirilirken, diğer yandan
yabancı yatırımcılar için de Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi. Özellikle İstanbul’a yapılacak 3.
Havalimanı projesi tüm dünyanın gelişmeleri yakından izlediği bir proje oldu.
2002’DEN GÜNÜMÜZE HAVAYOLLARI
Havacılık sektöründe yaşanan gelişmelerin başında 2003 yılında başlatılan Bölgesel Havacılık
Politikası geliyor. Sektörde serbestleşmenin sağlanmasıyla birlikte Türk havacılığı özel sektör işlet-
melerine açılarak, oluşan rekabet ortamı sayesinde çok hızlı bir büyüme sürecine girdi. Anadolu’nun
en ücra köşelerine kadar ulaşan havalimanları sayesinde Anadolu’da üretilen ürünler dünyanın dört
bir yanına ulaşırken, şehirlerin atıl turizm potansiyeli de artırıldı. En önemlisi de tüm bu yatırımlarla
10 yılda 16 milyondan fazla vatandaş ilk defa uçakla tanıştı ve “Havayolu Halkın Yolu” politikası da
hayata geçmiş oldu.
126