Page 31 - TÜRKİYE'DE BANKACILIK & FİNANS
P. 31

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından, dünyada  C sınıfı hisseler yabancı bankalar ile imtiyazlı
                  ortaya çıkan emisyon sağlayacak merkez  şirketlere, D sınıfı hisseler ise Türk ticaret
                  bankalarının     oluşturularak     ülkelerin   kuruluşlarıyla Türk uyruklu gerçek ve tüzel
                  kendi para politikalarını bağımsız olarak  kişilere ayrılmıştır.
                  belirlemeleri yönündeki eğilimin etkisiyle
                  ve ülkemizde Kurtuluş Savaşı ile kazanılan  Kuruluş Kanunu’na göre Merkez Bankasının
                  siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla  temel amacı ülkenin ekonomik kalkınmasını
                  güçlendirmek amacıyla bir merkez bankası  desteklemektir. Bu amaçla Banka, temel
                  kurulması     yönündeki    tartışmalar    ve   politika aracı olan reeskont oranlarını
                  çalışmalar hız kazanmıştır.                    belirlemeye,  para    piyasasını  ve   para
                                                                 dolaşımını düzenlemeye, hazine işlemlerini
                  Bu konu  ilk olarak  1923 İzmir  İktisat  yerine getirmeye ve Türk parasının istikrarına
                  Kongresi’nde ele alınmış ve “millî devlet  yönelik önlemleri almaya yetkili kılınmıştır.
                  bankası”     kurulması     fikri    üzerinde   Banka ayrıca banknot basma yetkisine tek
                  durulmuştur. 1927 yılında Maliye Bakanı  elden sahip duruma getirilmiştir.  Bunlara
                  Abdülhalik Renda merkez bankası kurulması  ek olarak Banka, devletin haznedarlığını da
                  hakkında  bir  kanun  taslağı  sunmuş,  bu  üstlenmiştir. Bu dönemde uygulanan sabit
                  taslağın kabul edilmesi  üzerine  merkez  döviz kuru rejimi altında döviz kurlarını
                  bankasının kuruluş aşamasında ülkemiz  belirleme yetkisi hükûmete aittir.
                  yetkililerine  yardımcı olmak üzere  diğer
                  ülkelerin merkez bankalarından da görüş  Hükûmetin Bankanın yetkili olduğu alanlara
                  istenmiştir.                                   ve kararlarına müdahale edemediği 1930’lu
                                                                 yıllar genel olarak Merkez Bankasının
                  1928 yılında Türkiye’ye davet edilen Hollanda  bağımsızlığının    ön     planda     olduğu,
                  Merkez Bankası İdare Meclisi Üyesi Dr. G.      enflasyonun ise düşük düzeylerde kaldığı
                  Vissering, hazırladığı raporda hükûmete  yıllar olmuştur.
                  bağlı  olmayan  ve  bağımsız  bir  merkez
                  bankasının gerekliliğine dikkat çekerken;  İkinci Dünya Savaşı’nın olumsuz etkilerinin
                  1929 yılında İtalyan Uzman Kont Volpi, Türk  hissedildiği 1940’lı yıllarda bütün dünyada
                  parasının istikrarının sağlanması için bir  olduğu  gibi  Türkiye’de  de  Merkez  Bankası,
                  merkez bankası kurulmasının şart olduğunu  bağımsız bir para politikası yürütmekten
                  belirtmiştir.  Bu   gelişmelerin   ardından    çok, kamu kesiminin finansman açığının
                  Hükûmet, merkez bankası kurulmasına  kapatılmasına               yönelik    uygulamalarda
                  ilişkin gerekli yasal çerçevenin hazırlanması   bulunmuştur. Bu nedenle genel fiyat düzeyi,
                  için harekete geçmiş, Lozan Üniversitesinden  1938 - 1948 yılları arasındaki dönemde üç
                  Prof. Leon Morf’un katkılarıyla Merkez  kattan fazla artış göstermiştir.
                  Bankası    yasa    tasarısı   hazırlanmıştır.
                  Tasarı,  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisinde  11  1950’li yıllarda, büyüme ve hızlı kalkınmanın
                  Haziran 1930 tarihinde kabul edilerek “1715  finansmanı Merkez Bankası kaynaklarından
                  sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası  sağlanmış, Hazineye kısa vadeli avans
                  Kanunu” adı ile 30 Haziran 1930 tarihinde  imkânı        sağlanması     yoluyla    Merkez
                  Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Merkez         Bankası kaynakları kamunun kullanımına
                  Bankası, farklı kurum ve kuruluşlarca  açılmıştır. Bu dönemde Merkez Bankası için
                  yürütülen işlevlerin tek  elde  toplanmasını  gerçekleşmiş olan önemli bir gelişme ise
                  takiben 3 Ekim 1931 tarihinde faaliyetlerine  1955 yılında Banknot Matbaasının kurulması
                  başlamıştır. Diğer kamu kurumlarından  ve 1957  yılından itibaren  banknotların
                  farklılığının ve bağımsızlığının bir göstergesi  ülkemizde basılmaya başlanmasıdır. Planlı
                  olarak anonim şirket biçiminde hukuki  ekonomiye geçişin yaşandığı 1960’lı yıllarda
                  varlığını kazanan Bankanın hisseleri (A),  Merkez        Bankası    ekonomik      koşullara
                  (B), (C) ve (D) sınıflarına ayrılmıştır. A     ve sanayinin gelişimine paralel olarak
                  sınıfı hisseler Hazineye ait olup Bankanın  genişlemeci      para   politikaları  izleyerek
                  bağımsızlığının güçlendirilmesi amacıyla       kamuya kaynak sağlamaya devam etmiştir.
                  Kuruluş Kanunu’nda bu  hisselerin  toplam  Bu dönemde ayrıca, kambiyo kontrolüne
                  sermayenin yüzde 15’inden fazla olamayacağı  ilişkin uygulamaların büyük çoğunluğu
                  belirtilmiştir. B sınıfı hisseler milli bankalara,  Merkez Bankasına devredilmiştir.
                                                                               www.time-medya.com 31
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36