Page 73 - 2023'e 4 kala güçlü yarın Sürdürülebilir Tarım
P. 73
Tarım ve Orman Bakanlığı ile FAO
ortak bir çalışmaya imza atarak,
Türkiye’nin Biyoçeşitliliği: Genetik
Kaynakların Sürdürülebilir Tarım ve
Gıda Sistemlerine Katkısı isimli bir
çalışma yayınladı.
Yayında; her zamankinden daha
fazla yaşanmakta olan çevresel
problemlere rağmen, Türkiye’nin bölge çoğunlukla tipik kurak meralardan
karasal ve sucul sistemlerinin, meydana gelmektedir. Sulak alanlar ve
Avrupa’nın en az kirli habitatları deniz ekosistemleri de pek çok sucul
arasında yer aldığına dikkat çekildi. türün yetişmesine elverişli temiz ortamlar
Yine, ticari gübreler ve kimyasalların sunmaktadır.
sınırlı kullanımı nedeniyle tarım
Dünya çapında, biyolojik çeşitlilikte endişe
topraklarının da Avrupa’nın en az
verici bir düşüş gözlenmektedir. Habitatlar
kirletilmiş topraklar arasında olduğu
insan eliyle parçalanmakta, toprak, su ve
vurgusu yapıldı.
hava devamlı olarak kirlenmektedir. Her
zamankinden daha fazla yaşanmakta olan
Biyolojik çeşitlilik”, diğerlerinin yanı sıra çevresel problemlere rağmen, Türkiye’nin
kara, deniz ve diğer su ekosistemleri ile bu karasal ve sucul sistemleri, Avrupa’nın en
ekosistemlerin bir parçası olduğu ekolojik az kirli habitatları arasında yer almaktadır.
kompleksler de dahil olmak üzere tüm Benzer şekilde ticari gübreler ve kimyasalların
kaynaklardan canlı organizmalar arasındaki sınırlı kullanımı nedeniyle tarım toprakları
farklılaşma anlamındadır; türlerin kendi da Avrupa’nın en az kirletilmiş topraklar
içindeki ve türler arasındaki çeşitlilik ve arasındadır.
ekosistem çeşitliliği de buna dahildir.
Türkler, Anadolu’ya ve dünyanın farklı
Biyoçeşitlilik, türler ve ekosistemler içinde coğrafyalarına göçmeden önce, Orta Asya’nın
ve arasındaki çeşitliliği içermek yanında uçsuz bucaksız steplerinde ve dağlarında
sadece canlı varlıkları değil aynı zamanda göçebe yaşamın keyfini çıkarmış, bu nedenle
bulundukları çevreyi de kapsamaktadır. de yaşamlarını sürdürebilmek için binlerce
yıldır biyoçeşitlilik, ekosistem ve ekosistem
Canlı organizmalar hem kendi aralarında hem hizmetlerine bağımlı kalmıştır.
de paylaştıkları ekosistemin bütün bileşenleri
ile güçlü bir etkileşim içindedir. İnsanlık, Bugün de halen avlanma, balık tutma, doğadan
biyoçeşitlilikten ve ekosistem hizmetlerinden ot, mantar, tıbbi ve aromatik bitkiler toplamak
gıda ve ham madde üretiminden, çevresel yaygın alışkanlıklar olarak devam etmektedir.
etkileşimleri, hastalık ve zararlıları, su İnsanlar sadece kendi hastalıklarına şifa
kaynaklarını düzenleme ve kontrol işlevine; bulmak için değil, hayvanlarının tedavisi için
rekreasyonel, kültürel ve manevi değerinden, de doğadaki otlardan yararlanmaktadır. Diğer
çevrenin organik döngülerle temizlenmesine bir ifade ile toplum ile çevre arasında her
kadar pek çok şekilde yararlanmaktadır. zaman güçlü bir etkileşim bulunmaktadır.
Türkiye; Akdeniz, Avrupa-Sibirya ve İran- Anadolu’da genetik çeşitlilikle ilgili bilgi
Turan biyocoğrafya bölgelerine ev sahipliği birikimi, nesiller boyu aktarılmakta,
yapmaktadır. Her bölge endemik türleri ve çevreye duyulan saygı yüzlerce yıldır
çok çeşitli ekosistemleri barındırmaktadır. devam etmektedir. Orman ekosistemlerinin
Akdeniz Bölgesi’nde, dünyanın en geniş korunması ile ilgili ilk yasal düzenleme Osmanlı
servi ormanı bulunmaktadır. Avrupa-Sibirya İmparatorluğu döneminde XV. yüzyılda
Bölgesi, batıda Bulgaristan’dan, doğuda yapılmıştır. Küresel bazda yeni bir kavram
Gürcistan’a kadar kuzey kuşağı tamamen olan yerinde (in-situ) koruma alanlarının
sarmaktadır. Bu bölge çoğunlukla yapraklarını kuruluşu, Türkiye’de 1950’lere dayanmaktadır.
döken ılıman ormanlar ve yüksek dağ (alpin) Günümüzde Türkiye’nin %7,24’ü resmi olarak
çayırlardan oluşmaktadır. korunmaktadır. Ancak mevcut koruma
İran-Turan Bölgesi ise Ege Bölgesi’nin alanlarının, biyolojik ve habitat çeşitliliğinin
doğusundan Anadolu’nun orta, doğu tüm bileşenlerinin korunması konusunda
ve güneydoğusuna uzanmaktadır. Bu eksiklikleri vardır.
www.time-medya.com 73