Page 24 - Sürdürülebilir Savunma
P. 24

2006 - Günümüz

            1980’li  yıllarda başlatılan  savunma  sanayii  atılımında  1970’li  yıllarda yaşanmış  olan  silah
            ambargolarının da etkisi ile ağırlıklı olarak “TSK’nın ihtiyaçlarının karşılanması” belirleyici
            olmuş, 1980’li yıllarda, ortaya çıkan savunma sanayi ürünlerinin dış pazarlara sunulması
            ve bunun önemli bir dış politika aracı olarak kullanılmasına yönelik olarak pek çaba
            harcanmamıştır. Türk savunma sanayii - özellikle 2001’de yaşanan ekonomik kriz sonrasında-
            yurtiçi alımların ciddi boyutta daralması üzerine yurtdışı pazarlara yönelmişse de bu
            konuda kamudan beklenen destek görülmemiştir. 2006 ile başlayan dönemde ise konunun
            ciddiyeti kavranmış, dış satışlar konusunda kamunun her kesiminden destek sağlanmasına
            yönelik olarak önemli adımlar atılmıştır. 2006 sonrasında savunma sistem tedariklerinde
            yerli ana yüklenici kullanılmaya başlanmış, projelerin performans, zaman ve kaynak
            yönünden gerçekleştirilebilirliğini önceden tespit etmek ve daha sonra zaman ve kaynak
            israfını önlemek, ihtiyacın karşılanamamasından dolayı alınacak riski bertaraf etmek ve
            uygulanabilir bir bütçe yapmak için ise “yapılabilirlik etütleri” de yaptırılmaya başlanmıştır.
            2006 yılında yayınlanan 9. Kalkınma Planı (2007-2013)’nda savunma sanayiinde; ihtiyaçları
            güvenli ve istikrarlı bir biçimde milli imkânlarla karşılamak üzere rekabetçi, kendine yeten,
            esnek, ülke sanayii ile bütünleşmiş, ortak üretim-tasarım ve Ar-Ge alanlarında uluslararası
            işbirliği çalışmalarına etkin katılım sağlayan bir yapıda üretimin geliştirilmesi ve bunun
            için gerekli altyapı ile teknolojik ve yönetsel kabiliyetlerin kazanılması temel hedef olarak
            belirlenmiştir.
            Yine 2006 tarihli Savunma Sanayii Özel İhtisas Komisyon Raporu 2007-2013 ile temel
            sektörel vizyon; “Ulusal savunma ve güvenlik ihtiyaçlarını yurtiçi etkin çözümler geliştirerek
            karşılayabilen, uluslar arası rekabet gücüne sahip bir savunma sanayii altyapısına erişilmesi”
            olarak belirlenmiştir. Vizyona dönük temel amaç ve politikalar ise savunma sanayinin
            vizyon doğrultusunda geliştirilmesine yönelik olarak politika düzeyinde alınması gereken
            tedbirler, tedarik sisteminin etkinleştirilmesi, Avrupa Birliği üyeliğine hazırlık, savunma
            sanayii ihracatının desteklenmesi ve savunma sanayii işbirliği çalışmalarının geliştirilmesi
            şeklindedir.

            2006 tarihli 2007-2011 Stratejik Planı ile SSM de; Türkiye’nin savunma ve güvenliğine yönelik
            olarak TSK ve kamu kurumlarının sistem ihtiyaçlarını karşılamak ve savunma sanayiinin
            geliştirilmesine yönelik strateji ve yöntemleri belirlemek ve uygulamak misyonu doğrulusunda
            ülkenin stratejik savunma ve güvenlik ihtiyaçlarına teknolojik gelişmeler doğrultusunda özgün
            yurt içi çözümler sunan, uluslararası pazara entegre ve rekabetçi bir savunma sanayiine yön
            veren uzman tedarik kurumu olmaya yönelmiştir.  2010’lu yıllardaysa kritik teknolojilerin ve
            tasarım kabiliyetlerinin azami ölçüde yurt içinden karşılanması amacıyla, yurt içindeki ana
            yüklenicilerin sorumluluğunda özgün tasarım programlarına ağırlık verilmiştir. SSM’nin 2012-
            2016 Stratejik Planı’nda vizyonu savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye’yi üstün kılmak
            şeklinde ortaya konulmuş ve ülkenin savunma ve güvenlik yeteneklerinin gelişimini sürekli
            kılacak sanayileşme, teknoloji ve tedarik programları yönetmek misyonu üstlenilmiştir.






          24         SÜRDÜRÜLEBİLİR SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYi
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29