Page 51 - Sürdürülebilir Büyüme
P. 51
Bazen de ulusal ekonomilerin izlediği korumacı sayısı bir milyonun üzerindedir. Bu süreçte
ve/veya ithalat ikamesini özendirici iktisat deniz ticaretinin düzenlenip yönetilmesinde
politikası uygulamaları da buna benzer sonuçlar de önemli değişiklikler olmuştur. Süreç içinde
üretir. deniz işletmeciliğinin yönetimi sadece deniz
adamlarının yürüttüğü bir iş olmaktan çıkmış,
19 yüzyılın sonuna doğru rağbet görmeye başlayan karada da bu alanda yetişmiş çok çeşitli
dış ticarete müdahale ederek ulusal sanayi kurma alanlardan olmak üzere profesyonel işgücü bu
isteği sonraki yüzyılın büyük kısmında özellikle yönetimde ağırlık kazanmaya başlamıştır.
gelişmekte olan ülkelerde bir ulusal kalkınma
politikası kimliği kazanarak etkili olmuştur. Bu Türkiye’de de ana hatlarıyla benzer bir gelişme
süreç yine kaçınılmaz olarak uluslararası ticaret dinamiği izlendiğini söylemek mümkündür. Kısa
ve deniz taşımacılığı üzerinde olumsuz etkiler süren liberalleşme deneyleri yaşanmış olsa da
yaratmıştır. Türkiye ekonomisi 20 yüzyılın son çeyreğine
kadar göreli olarak kapalı bir ekonomi özelliğini
Korumacı-ithal ikameci politikalar 20 yüzyılın korumuştur. İktisadi gelişmede ithal ikameci
sonuna doğru gözden düşmüş ve ulusal strateji benimsenmiş, ithalata yüksek gümrük
ekonomiler yeniden dışa açık- liberal iktisat vergileri, kotalar ve doğrudan yasaklarla
politikalarına yönelmiştir. Bu süreçte uluslararası müdahale edilmiştir.
eklemlenme süreci hız kazanmış, 2000’li yılların Bu stratejik seçişe bağlı olarak Türkiye’nin dünya
başında, gelişen iletişim ve ulaşım teknolojilerinin ekonomisine katılımı sınırlı kalmış, ihracat
de katkısıyla, küreselleşme egemen düzen haline geleneksel ürünlerin dışına çıkamamış ithalat ise
gelmiştir. büyük ölçüde ara mallarına yönlenmiştir. Kambiyo
düzeni de sabit kur sistemine dayalı özelliğini
Küreselleşme, hızlı gelişmeye neden oldu 1980’li yılların ortasına kadar korumuştur. Aslında,
Küreselleşmenin yayılıp, derinleşmesi ekonominin bu doğrultuda yapılandırılmasının
uluslararası ticareti ve tabii deniz taşımacılığını Türkiye’ye has bir özellik olduğunu söylemek de
teşvik etmiş, hızla gelişmelerine neden yanlış olur. 1930’lardaki büyük bunalım sırasında
olmuştur. Günümüz itibariyle uluslararası başlayan ithalat kısıtları ve ithalatın ikamesi
sularda 500 groston üzeri 100 binden fazla gemi zorunluluğu ikinci dünya savaşının arkasından
dolaşmaktadır. Bu topluluğun varlık değeri 1.5 gelen sömürgeciliğin tasfiyesi sürecinde “ithalata
trilyon dolara ulaşmıştır. Dünya deniz ticaret müdahale ve ithal ikamesi” üzerine inşa edilen bir
filosunun büyüklüğü 1987’de 613 milyon DWT’ten, sanayileşme stratejisinin öne çıkmasına ve pek çok
2017 yılında 1,8 milyar DWT’e ulaşmıştır. Bu gelişmekte olan ülke tarafından benimsenmesine
gemilerde istihdam edilen üniversite mezunu öncülük etmiştir.
www.time-medya.com 51