Page 228 - Turkiye'de_Ulastirma
P. 228
Sürdürülebilir büyüme
için ‘Yeşil Lojistik’ sektörün
gündemine girmeli
Son yıllarda yük ve yolcu taşımacılığı ala-
nında, tüm dünyada ülkelerin kendi plan ve yol
haritalarını sürdürülebilirlik ve çevre başlığı al-
tında oluşturduğunu görüyoruz. Özellikle BM
protokolleri çerçevesinde yasaların çıkarılması,
şehirlerin yük trafiğinden kurtarılması, tüketici
tercihlerinin çevreci ürün ve hizmetlere yönlen-
dirilmesi gibi uygulamalar, sadece taşımacılık de-
ğil tedarik zincirinin tüm süreçlerinde aktif olan
işletmeleri, “Yeşil Lojistik” konusunda çalışmaya
itmektedir. Taşımacılık sektörü de bu kapsamda,
çevreci yaklaşım ve uygulamalara adapte olma
Turgut ERKESKİN zorunluluğunu hissetmektedir.
Yönetim Kurulu Başkanı Gerek hükümetlerin, gerekse özel sektör şir-
UTİKAD - Uluslararası Taşımacılık ve ketlerinin olumlu çabalarına rağmen; henüz dü-
Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği şük karbonlu ekonomiye geçiş için çok ciddi bir
yol haritasının oluşturulduğunu söyleyemiyo-
ruz. Diğer yandan küresel lojistik pazarının bü-
Dünyada iklim değişikliği, azalan yüklüğü ile orantılı bir pazar büyümesi dikkate
kaynakların durumu ve “sürdürülebi- alındığında, düşük karbonlu lojistik çözümleri ve
lirlik” konusu, çevre duyarlılığının, sa- taşıma modları pek yaygınlaşmamış, teknoloji
dece hükümetlerin değil, işletmelerin, üretimi ise yapılamamıştır.
hatta bireylerin de gündeminde bu- Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada daha
lunmasını zorunlu kılıyor. Küreselleş- çevreci bir mod olarak demiryolu uzun mesafe-
me ile birlikte, tüketici ve üretici tara- lerde hala yetersiz olup, karayolu hız ve verim-
fında oluşan, uygun maliyetli mal ve lilik açısından cazibesini sürdürmektedir. Lojistik
hizmetlere hızlı ve zamanında ulaşma aktivitelerde hava ve denizyolunun gelecekte
daha etkin olacağına ilişkin beklentiler de, kar-
talebi, tüm sektörlerde rekabeti ve lo- bon emisyonu konusuna lojistik sektörünün çok
jistik aktiviteleri hızlandırıyor. daha önemle yaklaşması gerektiğini sonucunu
doğurmaktadır.
Ulaştırmada sürdürülebilirlik için alınan karar-
larda geç kalınması, yöntemlerin net olarak belir-
Bugün lojistik endüstrisinin global sera lenememesi, “Yeşil Lojistik” konusunun sektörün
gazı emisyonlarının yüzde 24’ünü oluşturdu- gündemine girmesinin önündeki engellerden
ğu belirtilmektedir. Örneğin lojistik bazlı kar- biridir. Ancak, AB’nin iklim ve enerji kapsamın-
bon emisyonlarının, 1990 yılı düzeyine oranla da ulaştırma sektörüne ilişkin koyduğu hedefler,
2030 yılında yüzde 30, 2050 yılında ise yüzde “Yeşil Lojistik” adına önemli çabalardan biri ola-
35 daha yüksek olacağı öngörülmektedir. Bu rak kabul edilmelidir.
artışın temel unsurlarından biri de ulaştırma
alanında fosil yakıtlara olan bağımlılığın hala Her ne kadar kamu tarafında yasal çerçeve-
devam ediyor olmasıdır. si henüz tam ve net olarak çizilmemiş olsa da,
mevzuatlarda yapılan bazı değişikliklerle ve son
Çevreye etki ve yükler açısından baktığı- yıllarda “Yeşil Lojistik” konusunda bilincin sektö-
mızda ise küresel taşımacılık sektörünün bu rümüzün gündemine sayılı lojistik firmalarımız
konuda çok daha fazla sorumluluk üstlen- üzerinden girmesini son derece önemli bir geliş-
mesi gerektiği sonucu ortaya çıkıyor. me olarak kabul ediyoruz. Dileğimiz bu bilincin
ve uygulamalarının tüm sektörümüze yayılması
228