Page 51 - Bankacılık & Finans
P. 51

Fiyat istikrarının adresi Merkez Bankası     90. yılına ulaştı






                   Dünden Bugüne Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
                   Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Merkez Bankası Kurma Çabaları Osmanlı Devleti’nde
                   19. yüzyılın ikinci yarısına kadar; para miktarının ayarlanması, kredi hacminin düzenlenmesi, altın
                   ve döviz rezervlerinin yönetilmesi ile iç ve dış ödemelerin gerçekleştirilmesi gibi işlemler hazine,
                   darphane, sarraflar, vakıflar, bedestenler ve loncalar tarafından yürütülmekteydi. Bu yapı içinde
                   Osmanlı Devleti, “altın sikke” basmaktaydı.

                   Osmanlı Devleti, senyoraj hakkını ilk kez 1839 yılında kullanarak kâğıt para çıkartma yoluna gitmiştir.
                   “Kaime-i nakdiye-i mutebere” olarak anılan ve el yapımı olan bu para, günümüzdeki anlamda bir
                   banknot olmaktan çok, faizli bir borç senedi veya hazine senedi olarak kullanılmıştır. 1854 yılında
                   Kırım Savaşı sırasında yurt dışından ilk kez borçlanılmış, ardından Osmanlı Hükûmeti ve Avrupa
                   ülkeleri arasında dış borçların ödenmesi konusunda aracılık görevi üstlenecek bir devlet bankasına
                   ihtiyaç duyulmuştur. Bu amaçla 1856 yılında, merkezi Londra’da bulunan İngiliz sermayeli “Ottoman
                   Bank (Bank-ı Osmanî)” kurulmuştur. Bankanın yetkileri küçük miktarlarda kredi vermek, Hükûmete
                   avans sağlamak ve bazı hazine bonolarını iskonto etmekle sınırlandırılmıştır.
                   İlerleyen yıllarda Ottoman Bank kendini feshederek “Bank-ı Osmanî-i Şahane”, bilinen ismiyle
                   “Osmanlı Bankası”, adını alarak 1863 yılında İngiliz-Fransız ortaklığı şeklinde yeniden örgütlenmiş
                   ve bir devlet bankası niteliği kazanmıştır. Bankaya otuz yıllık bir süre için banknot basma ayrıcalığı
                   ve tekeli verilmiştir. Banka, devletin haznedarlığını üstlenerek devlet gelirlerini tahsil etmek,
                   Hazinenin ödemelerini yerine getirip bonolarını iskonto etmek, iç ve dış borçların faiz ve anapara
                   ödemelerini yapmakla da görevlendirilmiştir.

                   Osmanlı Bankasının sermayesinin yabancılara ait olmasının zamanla tepkilere yol açması ve İkinci
                   Meşrutiyet Dönemi’nde bu tepkilerin yoğunlaşması ulusal bir merkez bankası kurulması fikrinin
                   temelini oluşturmuştur.








                                                                                              www.time-medya.com  51
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56