Page 95 - Turkiye'de_Ulastirma
P. 95
Yük taşımalarında yüzde 94 karayolu, yüzde 4
demiryolu, yüzde iki diğer taşıma türleri, yolcu
taşımalarında da yüzde 95 karayolu, yüzde 2
demiryolu yüzde 3 diğer taşıma türleri olduğunu
görürüz. Bu dağılım, Türkiye’nin önünü tıkayabilecek
çok dengesiz bir dağılımdır
Biliyoruz ki, taşımacılıkta malın kısa sürede, ekonomik ve güvenli olarak hedefine ulaşma-
sında ulaştırma türlerinin seçimi önem kazanmaktadır. Bu bağlamda yükün çıkış noktasından
varış yerine kadar ulaşımında birden fazla ulaştırma türünün kullanılması kaçınılmaz olmuştur.
Birden fazla ulaştırma türünün entegrasyonuyla yapılan ve artan bir hızla yaygınlaşan yeni
taşımacılık sisteminde, multimodal taşımacılık, intermodal taşımacılık ve kombine taşımacılık
ifadeleri kullanılmaktadır.
TÜRKİYE’NİN LOJİSTİK ÜS OLMA MİSYONU
Kombine taşımacılıkta hedeflenen, karayolunun yüksek oranlı taşıma payını, demiryolu
veya denizyolu/iç suyoluna kaydırmaktır. Bu taşıma sisteminin belirtilen nitelikleri son çeyrek
yüzyılda kombine taşımacılığın hızlı gelişmesinin itici gücü olmaktadır. Kombine taşımacılık
kuşkusuz geleceğin taşıma sistemidir.
Türkiye, coğrafi konumu açısından çok önemli stratejik avantajlara sahip olmasına rağmen,
kombine taşımacılık henüz yeterince gelişmiş durumda değildir. Hem ulusal, hem de küresel
ölçekteki gelişmelere paralel olarak, Türkiye’de kombine taşımacılığın geliştirilmesi ihtiyacı bu-
lunmaktadır.
Türkiye, Kombine Taşımacılık Sistemi ile gerek yurtiçindeki taşımalarında gerekse yurtdışı
taşımalarında önemli bir maliyet avantajı yakalayabilecektir ve stratejik konumunun kendisine
tanıdığı “lojistik üs olma misyonunu” yerine getirebilmesi için, küresel pazarın taleplerine etkin
bir şekilde cevap verebilecek ulaştırma altyapısına sahip olmalıdır.
Sonuç olarak 11.Ulaştırma Şurası'nın çalışmaları “Kombine Taşımacılık” üzerine bina edilme-
lidir diyoruz ve ilave ediyoruz “demiryolu geleceğimizdir…”
95