Page 50 - Sürdürülebilir Gıda & Tarım
P. 50

Sektör olarak, sürdürülebilir üretim konusunda aslında bir hayli yol almamıza rağmen, özellikle birincil
            üretimde yapılacak çok işimiz var. Sınırda karbon uygulaması, bazı imalat sanayi ürünlerine daha
            kolay uygulanabilecek durumda. Oysa tarım ve gıda ürünleri üretiminde, sayıları milyonları bulan
            üretici yer alıyor. Onların faaliyetlerinin iklim etkisini ölçmek sadece Türkiye için değil aynı zamanda
            AB açısından da bir hayli güç. Bu nedenle her ne kadar AB içerisindeki tarım ve gıda sektöründeki
            örgütler sınırda karbon uygulamasını istese de bunun en azından belli bir vadede yapılabilmesi
            mümkün değil. Bu nedenle AB tarım ve gıda ürünlerinde başka araçları kullanacak.

            Ülke olarak bu dönüşüme ayak uydurmak için tarımsal destekleme politikaları dahil bir çok alanda yeni
            tedbirler alınması ve tüm politikaların gözden geçirilmesi gerekiyor. AB’nin daha az girdi kullanımını
            sadece kendi içerisinde değil, diğer ülkelere de yayması demek, üretim miktarında düşüşlere ve
            fiyatların daha da artmasına neden olacaktır. Bu da Türkiye gibi yem maddelerinde dışa bağımlı olan
            bir sektörde, maliyetlerin ve ürün fiyatlarının artışının kontrolü zorlaşacak.

            “Avrupa Yeşil Mutabakatı” yol göstericiliğinde, kurumların konuyu takibi ve sektördeki firmalara yol
            göstermesi ve destekleriyle üretimleri dönüştürme yolunda adımlar atılması gerekiyor.
            Türkiye olarak gelişmeleri dikkatli takip eder ve gerekli hazırlıkları önceden yaparsak riskleri
            iyi  yönetme  ve bu  dönüşümü  büyük  bir  avantaja  fırsatı  olabilecek.  Koronavirüs  salgınından  önce
            başlatılan “Avrupa Yeşil Mutabakatı”, salgın ile birlikte daha da kuvvetlenmiş ve AB için toparlanmanın
            merkezine konumlandırıldı. Salgın sonrası dönemde Türkiye’ninn en önemli ticaret partnerlerinden
            biri olan AB’ye yapılan ihracatın artırılması, yeni fırsatların değerlendirilmesi için kurumlar üzerine
            düşen görevleri yerine getirmeye hazır.

            Ancak mutabakat strateji belgesinde, yakın çevresindeki ülkelerin desteklenmesine özellikle önem
            vereceğini açıklıyor. Bizim bu rekabet yarışında hangi stratejileri ve politikaları benimseyerek öne
            çıkacağımız, önümüzdeki dönemin belirleyicisi olacak. Türkiye için açılan bu fırsat penceresini
            değerlendirebilmemiz için iyi hazırlanmış bir yol haritasına ihtiyacımız var.






    50      SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA & TARIM
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55