Page 75 - Gıda Tarım & Hayvancılık
P. 75
ilişkindir. Nedeni ne olursa olsun artık eskisi arasında kalkınmanın erken aşamalarında
gibi tarım ve gıdayı istisna sektör olarak dış milli gelir artışını hızlandırmak, fakirliğin ve
etkenlerden soyutlamak mümkün değildir. açlığın azaltılması, kır-kent gelir farklılıklarının
Tarım sektörü 60’lar öncesi klasik kalkınma daraltılması, kıt toprak ve su kaynaklarının
yaklaşımında, sanayileşmenin ve ekonomide diğer sektörler lehine açığa çıkarılması ve çeşitli
yapısal değişimin kaynağı olarak düşünülmekte çevresel hizmetlerin verilmesi sayılabilir.
ve desteklenmekteydi. 1970’lerde ve 80’li yılların
başında, sanayileşme yolunda tarım karşıtı ithal Dünyada tarım gündemindeki en önemli değişiklik
ikamesinin tercih edilmesi, tarımsal kalkınma ile tarımın arz yönünü ön plana çıkaran üretici
entegre kırsal kalkınma stratejilerinin, fakirlik ve ağırlıklı yaklaşımdan talep yönünü öne çıkaran
gelir dağılımının düzeltilmesi yönünde başarılı tüketici odaklı bir yaklaşıma doğru kaymaktadır.
olamaması, tarımın sanayileşmenin motoru Bu durum amaç belirlenirken üretici refahının
olma işlevini de yitirmesini beraberinde getirdi. ençoklaştırılması olan tarım ve tüketici refahının
Daha sonra küreselleşme, değer zincirleriyle ençoklaştırılması olan gıda politikalarının birlikte
bütünleşme, hızlı teknolojik ve kurumsal yenilikler düşünülmesini gerektiriyor. Politikalar her
ve çevresel kısıtlar tarımın kalkınma içindeki zaman bu iki hedefi aynı yönde etkilemiyor ve
rolünün başka yaklaşımlar lehine terk edilmesine bu durumlarda siyasi olarak hassas tercihlerin
neden oldu. Tarımın kalkınma içindeki yeni rolünün yapılması ve dengelerin gözetilmesi gerekiyor.
yeniden kavramsallaştırılmasının yetersiz olması Son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde ve tarım
ve tarımın kalkınmanın değişik boyutlarına etkin üreticilerinin tüketicilerin önemli bir oranını
katkısı için kullanılacak yaklaşımların yeniden oluşturduğu az gelişmiş ülkelerde tüketici refahı
tasarımlarındaki yetersizlikler tarımın kalkınmaya daha ön plana çıkıyor. Buna bir de gelecek
katkısının beklenenden ve potansiyelden az nesillerin refahını hesaba katan çevre koruma
olmasına neden olmuştur. Tarımın bu şekilde politikalarını ekleniyor. Aslında bu gelişmeler
ihmal edilmesinin çok önemli ekonomik, sosyal uzunca bir süredir tarım sektörünün giderek
ve çevresel maliyetleri daha sonraki yıllarda azalan ilginin yeniden canlanmasına katkıda
ortaya çıkmış ve gözlerin tekrar, ancak bu sefer bulundu. Ama açık olan bir şey var ki o da tarımın
klasik kalkınma içindekinden, farklı bir misyon artık aile işletmesi, küçük çiftçi ile özdeşleşen
yüklenecek olan tarıma çevrilmiştir. bir sektör olmayacağı; herkese yetecek arzı ile
dünya nüfusunu doyurma işlevini tamamladığı,
Kalkınma amaçlarının ve kapsamının daha bu nedenle arz artışının desteklenmeyeceği, yeni
genişlediği günümüzde, tarımın yeni paradigması işlevler yükleneceği, bu işlevlerde de geleneksel
kalkınmanın farklı hedeflerine ulaşmada tarım üreticisinin ve ticareti ile uğraşanların
yüklenebileceği görevler olmalıdır. Bu görevler rollerinin değişmesi kaçınılmazdır.
www.time-medya.com 75